1 Aralık 2019 Pazar

O günü hatırlıyorum. Bir olta atmıştım bir iki balık tutmak istemiştim. Ama nafile hiç bir işe yaramamıştı...

Sonrasında o balıklara o nehre o kıyıya öfke duydum...

İstedim istedim istedim...

Daima en fazlasını

Özledim özledim özledim

Daima o şehirde olanları...

13 Ekim 2019 Pazar

Mavi kuş
Uçmuş pencereme konmuş
Açmışım pencereyi serinleten bir rüzgarla...
İçeri dolmuş
Bugün doğmuş iyi ki benim olmuş❤

15 Eylül 2019 Pazar


Sokaklarda gezdim... Büyüdüğüm sokaklar. Annemin babamın gözünün değdiği sokaklar. Anlatmak zor. Anlatması zor...
Döndüm dolaştım, tekrar dolaştım, tekrar dolaştım. Babamın selektör yapıp geçtiği ara sokaklardan geçtim... tekrar geçtim ve tekrar geçtim... Kimse yoktu, hiç kimse.

4 Temmuz 2019 Perşembe

An geliyor, izliyorum. Sonsuz bir güzelliğe sahip masum güzel mucizevi bir varlık. Minicik burnu, sarı parlak saçları, içine dünyayı sığdırmış kara parlak gözleri... Ellerini tutuyorum ayaklarını tutuyorum. Sanki dünyayı avucumun içinde taşıyorum. Bana bakıyor kim daha güzel bakabilir bilmiyorum. Beni öpüyor beni başka kim bu kadar sevebilir bilmiyorum. Bana bir şeyler anlatıyor başka hangi cümleler insana bu kadar huzur verir bilmiyorum. Benim yuvam benim umudum benim güneşim benim Can Canım benim yavrum.
 Kaldırımında ilerlerken birden gördüm onu. Önce turuncu elbisesinin eteğinin kıvrımlarını sonra güneşte dans eden yüzünü örten buklelerini. Yürüyüşü aynı kararlılıkla, gülüşü aynı masumlukta, gözleri aynı parlaklıkta... Hayatın yorgunluğu üstüne bulaşmış ama aynı çocuk ruhta. Benim kadınım ruhumun eşsiz parçası. Yürüyor işte orada tam karşımda.
 Gülümserken yine dünyaya gözleri tanıyor gözlerimi. Zaman durdu işte tam orada. Ruhundan ruhuma akıyor kelimeler... Birbirine çarpıp dans ediyorlar söylenemeyen cümlelerde. Yürüyor yürüdükçe sanki tüm dünya yıkılıyor üzerime. Geliyor işte! Nasıl kaçar ki birbirine sarmalanmış iki aşkı taşıyan bedenler. Yaklaşıyor nasıl uzak kalabilir ruhunun parçalarını birbirine emanet etmiş iki beden.
 Gülümsüyor... Hangi gülümseme bu kadar ağıt yakabilir. "Merhaba" diyor "Merhaba" diyorum "Nasılsın?" "İyiyim" diyor. Daha ne kadar yabancı olabilir iki merhaba birbirine? Gözlerine bakıyorum gözlerime bakıyor. Çok özledim diyor gözleri ben de çok özledim diyor gözlerim. Biraz zaman tanıyoruz onlara. Hoscakal diyor hoscakal diyorum. Gecelere, yalnızlıklara, yıldızlara bırakıyoruz cümlelerimizi elbet bulurlar birbirlerini. 

4 Mart 2019 Pazartesi

Yapraklar orman oldu
Toprak bereket
Ben bir düş oldum
Düşüm bir yağmur
Ormanlara yağdım
Yaprak toprağa düştü
Toprağa nimet oldu
Ben bir rüya oldum
Rüyam bir rüzgar
Rüzgar tatlı bir esinti oldu
Saçların arasında dolaştı
Kokun havaya bulaştı
Ordan bulutlara ulaştı
Ve sen bir yağmur oldun
Düştün yeryüzüne
Biz olduk...

9 Şubat 2019 Cumartesi

Bazen sözlerinin ne kadar yaralayıcı olacağını göremiyor insanlar. Hayaller beklentiler örtüşmüyor. Bu farklılıklar kolaylıkla insan içinde oraya buraya saçılıyor. İşte zırvalıyorum yine. Yoruluyorum...
Biliyorum kolay değil her zaman insanın istediklerine kavuşması...
Ama çalışmadım mı tüm zihnim ve bedenimle uğraşmadım mı?
Hayatım boyunca verdiğim bir mücadele vardı çıkamıyorum o mücadeleden. Ben de isterdim her şeyin daha kolay olmasını.

Olmayabiliyor....

30 Ocak 2019 Çarşamba

Hayatın akışı içinde kaygılarımız,telaşlarımız ve planlarımızla ne kadar meşgul olduğumuz ile ilgili düşünüyorum.

Sonra genç bir canın veda ettiğini görüyorum. Yine...
Sırasız ve zamansız.

Tüm düşündüklerim anlamsızlaşıyor...

Aklım satır satır cümleler ve anılarla karmakarışık. Uyuyamıyorum, yazamıyorum.

Elveda!