26 Ekim 2012 Cuma

Ne oldu biz bir gün tüm kelimeleri bir küreğe toplayıp poşetledik ve sonra ağzını sıkıca bağladık. Bekledikçe tozlandılar , bekledikçe koktular.O heyecanlı, kıpır kıpır halleri nerede? Nerede o deliye yarışır cesaretlerimiz? Beraber korkmuştuk oysa! Bir bahçede, bir sokakta-bilmem onu hatırlamıyorum-. Tek hatırladığım üzerimizde hep bir gök uzanıyordu.Isıtıyordu, üşütüyordu tabi en çok estiği zamanı seviyordum. Ne oldu turuncu kaldırımları arşınlamaz oldum. İstesem hepsini turuncuya boyayabilirdim oysa. Beni rahat bırakın! Ben uçmadıkça düşüyorum... Beni rahat bırakın! Ben akmadıkça donuyorum. Beni rahat bırakın diyorum sesim çirkinleşti! Kim unutabilir yağmurlu bir geceyi.Fırlattığınız cümleleri geri alın korkuyorum. Kim koruyabilir sözlerinizden beni.

Şu duvarları boyamasalardı dokunabilirdik oysa birbirimize...

Kuşburnu!

İnanamazsınız o bir kuşburnu meyvesinde...
Pia;
Bizim güzel kızımız... Zeytin gözlü, minik burunlu, rüzgar saçlı.



Söyle hangi yazılan söz güzel olabilir ellerinden...
senin  olmadığın hangi düş kabusa dönmemiş..


Sen güzel kızım ruhun üflenmeden bedenine kalbimize üflendin..


Söyle sen hangi mecnunun leylası olamazsın.
Pamuk ellerin minik yüreğinle hangi kalbe tutunamazsın.