19 Temmuz 2011 Salı

zaman zaman farklı boyutlarda da olsa kendimizi kapatığımız fanusun içinden çıkmak biraz zor. kafamızı çıkarıp baksak normalden büyük gözüküyor gövdemiz, düşlerimiz, dertlerimiz. neyin kolay neyin zor olduğunu tartmak öyle basit değil!!! bu kadar zaman anladım ki 2+2=4 derken bile biraz düşünmek lazım...

ben hayatımın her safhasında böyle düşünüp giderken anı kaçırıyorum. ya çok geçmişteyim ya da uzak bir gelecekte. oysa bırak kendini değil mi? nasıl olsa seçeceğin yollar belli. böyleyim ben işte 3ün 5in hesabını yaparım. ne 3ü seçerim sonuç olarak ne 5i. 4 te sıkışıp kalmak! işte o tam benlik.

basit gözüken zorlukların zor gözüken basitliklerin tasalarıyla verimli zamanlar geçiriyorum. biraz yalnız kalsan bitti, hop kısa devre. kısası uzunu yanmışı her neyse teknik meselelerden hesaplardan kitaplardan anlamam sevmem. ama ilerde belki bir ya da bir kaçınız benden hesabınızı tutmamı isteyecek.. eee olacağına bak sen işim bu benim.

her gün konuş konuş dur.. yurtdışına mı gitsem bilmem neci mi olsam taş olup yerimde mi dursam top olup yuvarlandıkça mı yuvarlansam. ne yapsam az daha saçmalasam... falanlar filanlar. halbuki ne gerek var kıça giyilecek donun rengine kadar düşünmenin. belki de rahat değil dimi. giyersin olmaz çıkarırsın.

ne oluyorsa gizli saklı kalmaktan oluyor bana. çok düşünüyorum çok!