30 Ağustos 2010 Pazartesi

nem bedenimi kasıp kavuruyor... sonra inceden bir rüzgar şükretmeyi hatırlatarak okşuyor yüzümü..saçlarıma uzanıyor sonra!
uzun zamandan sonra yağmuru görüp sevinmek onun için. sanki duaya çıkmışız da kabul olmuş dualarımız telef olmayacak toprağımız.

balkona koştum karnımı soğuk demirlere dayayıp yüzümü uzattım gökyüzüne...hadi sonsuz atmosferinden bir damla da benim için düşür.tenimde hapsedip öyle devam edeyim geceme...
kalbim yaşamak istediği duyguların enerjisiyle çırpınıyor...bir o yana bir bu yana! özlemlerime özlemler ekleyince de dayanamıyor küçücük kalbim..o küçücük kalbim kan pompalamak kadar ehemmiyetli bir şekilde gerçekleştiriyor sevmeyi-en çok sevmeyi biliyor bazen de kızmayı.

ilk defa sıkıntılar arasına bir de yalnızlığı eklemedim.yalnız değilim bedenimi sarmış sıcacık kollar arasında muhafazalı yaşıyorum her şeyi.maddeden bağımsız ama yine de kuvvetli saran eller.ne güzel değil mi evet çok güzel

Hiç yorum yok: