26 Mart 2010 Cuma

uyku kapıyı çarptı çıktı... şimdi geceyle baş başayız. canımız oldukça sıkıldı.bulunduğumuz mekanı tebdil edebilseydik pek bir hoşnut olacaktık.burada parmaklıkların ardında gibiyiz. her hareketimiz küçük, sesimiz kısık. ne sevincimiz sevinç ne üzüntümüz üzüntü.
içime bir huzursuzluk çöktü... bazen bilmiyor olmanın en büyük nimet olduğunu düşünüyorum. evet saçma ama bu düşünmemi engellemiyor.şimdi ne desem ne desem??? bilemiyorum:( diyecek de bir şey yok zaten.

Hiç yorum yok: