23 Mart 2010 Salı

bensiz sessiz hissiz

şimdi zaman bilindik bir zaman değil...farklı! duruyor bir yerde!sonra devam ediyor kaldığı yerden.isterdim ki anlatabileyim. anlatamıyorum ama. anlaşılmayacağından değil de... sebepsizlikten. kader denilen şey başrol oynuyor hayatımda.hep bir inanma silsilesi.
inanmak kötü değil. sadece bazen teslim olmak zor. ellerim havada! teslim oldum oyuncularıma. tüm yazıp çizdiklerimden sonra yetki artık onlarda. bir şeyler yapmak istiyorum ,yeri geliyor oyunu yarıda kesip haykırasım geliyor.tüm alışılagelmişlikten uzakta. ama ya sonrası,,, sonrası! artık tercih edilmeyen bir yönetmen oluyorsun.
bir gitmek var içimde bir kaçmak var. gel de kaç! cesaretin varsa ellerinle ördüğün tuğlaları birer birer yık. dayanamıyorsun kıyamıyorsun. kıymak istiyorum yıkmak istiyorum. ama bir yandan da ördüğüm duvarlardan da mutluyum. ola ki bir gün o duvara üç tane daha eklenir... sonra bir de çatı. olmaz mı? belki de olur? bir bakmışım yıkmaya çalıştığım duvarlar bana yuva olmuş. işte bu yuvayı kurana da umut diyoruz kısaca.
bugün batunun anneciği de fal baktı da önüm de açıkmış=) bu da umutları besler.ama acıyorum içimde ziyan olanlara ziyan olan bir ben'e... kıyamam kendime.bıraktım her şeyi kendi haline ben ziyan olayım olsun ama bendekiler hep böyle kalsınlar. saf, iyi, güzel.
daha fazla cümle kurmak gereksiz, sebepsiz, bensiz...

Hiç yorum yok: