18 Şubat 2010 Perşembe

bu öyle böyle bir şey değil
sen çalsan ben söylesem hayat
senin melodine uymaya çalışırken kendi sözlerimi yazabilsem
sahildeki kayalara dizinmiş gibi uzansam
ben ve içimdekiler sussak
yakamozu seyretsek
sen rüzgarınla saçlarımı okşasan
koşsam karanlık gecede
ve korkmadan karanlık sularına dalsam denizinin
ormanında çıplak ayak koşsam
ayaklarımı kesmese dallarının cenazeleri
bulutlarından resim yapsam
küçülsem çocuk olsam
sonra bir de öyle yaşasam seni
neden geri dönülmez günlerin bilmem
mazinde kanat çırpmaya devam eden kuşlarım var oysa
hayat bitince içimdekiler gider mi
yoksa içimdekiler bitince mi hayat gider

Hiç yorum yok: