6 Ekim 2009 Salı

ben birinin imkansızı biri benim imkansızım. hayatta hep birileri birilerinin imkansızı...
ben biraz can yakmışım biraz da benim canım yanmış...
ben üzmek istememişim ama üzmüşüm birileri beni kıyım kıyım kıymış ama istemeden olmuş...

işte ben ankaradayım sandım ki tüm yaralarım kesicek kanamayı. KESMEDİ! ben sanırım her gün biraz daha kanamaktayım.yolun sonuna gelmedim elbette ama karanlıkta yürümek pek zormuş anladım. evet karanlıktayım önümü görmem imkansız gözlerim işe yaramaz ama bağırmayı arzulayan nefes var içimde haykırmak haykırmak haykırmak istiyorum. ama korkuyorum artık cesaretim yok ilk defa umudumda... ben artık gülemiyorum ve yaşamıyorum da kimse farkında değil sevdiklerim vardı ve sevildiğimi de sanıyodum aslında sevilmiyomuşum anladım canım acıdı.
ne yapsam bilmiyorum kime anlatsam hangisi gerçek hangisi yalan beni gerçekten sevenler sevmek zorunda kalanlar sevdiğini sanıp gıcık olanlar rol yapanlar acıyanlar bi de sağolsunlar rol yapmak zorunda hissetmeyenler...

hata yapmışım biraz geç azıcık da erken anlamışım...
durmuşum izlemişim!
dramatik bir filmin sonu gibi hıçkırıklara boğulmuşum.
kendi rolümü izler kendime güler kendime ağlar kendime...
hep ben demişim benliğimde kaybolmuşum.
bi gün bi bakmışım iki kişide kaybolmuşum.


öyle çok kelime var içimde ama tek duygu -ACI-
nasıl bu hale geldim bilmiyorum düşünmek yordu gerçekleri bilmek yordu sanırım en çok da çaresizlik yordu.
hep mücadele ettim ama zamanı da geldi eyvallah dedim gittim.
ne değişti de gidemedim ya da ne oldu ki hala izlemekteyim.
böyle devam şimdilik yürüyorum. yalnız başıma yürümeyi severim bi de şarkı mırıldanırım ankarada yanımda rüzgarıyla eşlik eder gülümsetir en mutsuz anımda sevdiğimden herhalde hayat hep yalnız yürütüyo hayatta insanoğlunun da anlamadığı budur sanırım yalnız gelinir yalnız gidilir bu dünyada..






Hiç yorum yok: