29 Ağustos 2009 Cumartesi

bir ben var benden öte
düşler ülkesinde
engin denizlerde gezer,
aydınlık gecelerde.
bir ben var burada değil kaf dağında
bir ben var bakarım da göremem aynana
bir ben var gözleri benim değil
benim gibi bakmıyor dünyaya
bir ben var yaşı benden büyük
bir ben var..

27 Ağustos 2009 Perşembe

BÜYÜMEK

Büyüdük

Çığlıklarımız kesildi

Kahkahalarımız tebessimle dönüştü

Büyüdük

Hayallerimiz beklentilere bıraktı yerini

Büyüdük

Büyüyünce eskiden ne kadar mutlu olduğumuzu anladık

Hayatın pembe değil rengarenk olduğunu

Büyüdük

Gözlerimiz konuşmayı, dilimiz susmayı öğrendi

Büyüdük

Aşk kalbimizi paramparça yaptı

Büyüdük

Bazılarımız çok çabuk, bazılarımız çok geç.

ilkler

Saat gece iki oldu…kafamda cümleler akıp gidiyo..kalbim de hareketli ama akıp gidecek gibi değil içindekiler. Aylar sonra ilk defa yalnızım. Etrafımda sürekli dolaşan kuru bir kalabalık var. Bazen sevdiğim insanlar bile bu kuru kalabalığa dâhil oluyorlar. Onlardan kaçarken yanlış limanlara sığınıyorum ve böylece belki de ben birilerinin kuru boş ve anlamsız kalabalığı oluyorum.

Geceler niye böyledir bilemem. Karanlık bi yandan bişeyleri saklarken bi yandan da sanki içimde ne varsa dışarı çıkarır. Bazen gece kararlar alırım ama sabahın o her şeyi ortaya döken aydınlığı cesaretimi kırar.cesaretli olmanın değerini ölçemem içimde bir türlü. İnsanı bazen erdemli kılarken bazen de kaybettirir bir şeyleri. Ben cesaretimden mi kaybettim hayatta bilemem. Ama şu ne kaybedip ne kazanmak var ya işte bence o kaybetmekten de kötü. Bir şeyleri kaybediyorsanız bu bir zamanlar sahip olduğunuz bir şeydir bu bir teselli mesela benim için ama ne kaybedip ne kazandığınız bir durum varsa ortada bu hiç kazanmamışsınız demektir.çok uzattım ve daldan dala atladım biliyorum ama sanırım şuan kendimle yüzleşiyorum ve bunları söylemeye ihtiyacım var. Nerdeyse bir yıldır ilk defa cümlelerim tıkanmadan yazıyorum ve bu fırsatı tepmek istemem.

Sevgili arkadaşım yiğit sayesinde bu blogu açmaya karar verdim onu okurken kendimi anlatayım dedim o yine farkında olmadan hayatıma bir şeyler kattı. O kalabalığın yalnız adamı kolay sıyrıldı yaşananlardan kendine döndü. Hayatını geri aldı belki de. Ben yapamıyorum hep kalabalık taraf oluyorum işte.ona zarar verdim ama kendime daha çok arkadaşlığımıza daha da çok. Ama bazı şeyler elimizde değil işte. Gün geldi ve bazı şeyleri görmek istediğim gibi gördüğümü anladım .cesaret burada devreye girmeli işte cesaret edip bakmalıyız hayata yüzleşmeyiz. Yoksa kör bir yolda hız yapmak gibi olur her şey. Yolun sonunu görmekten bahsetmiyorum yanlış anlamayın ama en azından nereye gittiğinizi bilmek önemli. Ve yol ayrımlarına dikkat etmeli. İşte kör olda hız yaparsanız ayrılan yolları değerlendiremezsiniz. Ben hayata dışarıdan bakmayı bırakalı kendime zarar vermeye başladım ve bunu fark edip dışarı çıktığımda canımı acıttım. Acıyı seven bir halim var ve de zoru….